Başkalarına Garip Gelen Bazı Bir Takım Huylarım Var!!!


Evet başka insanlara garip gelen bazı huylarım var. Örneğin, mesela; aynı çiftin iki terliğini giymeyi sevmiyorum. İki farklı çift terlikten aynı terliği giymektir tecihim. Her iki ayağıma da sol giyerim bazen.

O gün ters tarafımdan kalmışsan her iki ayağıma da sağ giymek gibi bir huyum var.

Bana kalsa aynı şeyi ayakkabıda da yapacağım gel gelelim insanlar bana deli muamelesi yapıyor böyle giyinince. Yapay simetriye böyle bir gıcığım var. Doğa kendince zaten yeterince simetrik ekstra simetrinin lüzumu yok.

Sanitizasyona da gıcığım mesela… hiç iyi anlaşamayız sanit beyle. Özellikle o yüzey temizleyicilerin o yapay kokuları beni uyuz eder. Alttan buram buram gliserin ve izopropil kim sorarsa çam kokulu. De get…
Bana kalırsa gerçek temizlik kokusu %70’lik alkol çözeltisinden başka bir şey değildir.

Çok su içerim ben. Bir ihtiyacı gidermenin yanında başlı başına bir zevktir benim için su içmek. Kana kana derler ya ben harbiden kana kana içerim suyu. Çok su içtiğim için de çok tuvalete çıkarım. “tuvalete çıkmak” da ne demekse? Çok işerim kısacası. Ama son zamanlarda artık eskisi gibi yatmadan önce bir sürahi su içmiyorum. Onun yerine nefsimi köreltmek için bir bardak içip öyle uyuyorum. Çünkü gece kuru bir ağızla uyanıp kana kana su içmeyi, dolu bir mesaneyle uyanıp şaldır şaldır işemekten daha çok seviyorum.

Eşyalarıma isim veririm ben. Örneğin mesela farzı mahal, buz dolabımın adı Bektaş. Alkolsel bir çağrışım gayet tabi. Çamaşır makinemin adı Ümmügülsüm. Kapağını açınca bir delikten içeri bir sürü bir şey girdiği için bende hep dişil imgelenmiştir çamaşır makineleri. İnsanda dokuz ay on günün çamaşır makinesine tekabül eden zamanında da doğurur gibi çıkarır temizleri… ya da siz sezaryen yöntemiyle de alabilirsiniz.

Gereksiz yan bilgi vermeyi de almayı da severim. Sezaryen kelimesinin Marcus Aurelius Sezar’ın adından geldiğini biliyor muydunuz? Anasının kukusundan değil de karnından doğan kayıtlara geçmiş ilk insan Sezar’dır. O dönemin cerrahları geleceğin imparatorunu bu sayede ölü doğmaktan kurtarmış valide Sezar’ın canı pahasına. Sezar çok koca kafaymış bebeykene o sebep doğru yerden çıkamamış ve annesiz büyüdüğü için hep ezik ve kompleksli biri olmuş. O yüzden dünyayı fethetmek gibi sapıkça hülyaları varmış.

Yeni kelimeler üretmeyi severim. Ama öyle zapatullaç gibi götten atma kelimeler değil. Dilin kendi diyalekti içinde mantıklı kelimeler üretmekten söz ediyorum. “yakışkan” yakışan şey yakışkan olmalı yapışan şeyin yapışkan olması gibi. Donmuş şey donuksa, yanmış olan yanıksa üşümüş kişi de üşüktür benim nazarımda. Maykrosoftun vördüyle hiç anlaşamayız bu konuda her yazdığım şeyde belli kelimelerin altını inatla kırmızı kırmızı çizer çok bilmiş hazreti vörd. Sana ne lan yavşak ben böyle yazıyorum hayret bir olaysın lan maykro…

Öte yandan insanların da bana garip gelen huyları yok değil. Misal yoğurda üflemeleri. Öyle güzel hatalar vardır ki hayatta, her kim ki onları tekrar tekrar yapmaz, hayattan zerre keyif alamaz -üç nokta-

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder