Budha'mı Gelecekti Başımıza


Normalde nesir yazılar giriş, gelişme ve sonuç denilen bir prosedürle yazılır ama ben cart diye konuya göbeğinden dalacağım ve giriş kısmını es geçip doğrudan gelişme kısmına geçeceğim. Bu gün size Hint felsefesinde yaradılıştan bahsetmek istiyorum. İnsan maymundan mı evrildi yoksa Adem ve Havva’nın torunları mıyız? Hiç bu sorulara gark olmayınız. Size 7,000 olmadı 5,000 daha olmadı 3,000 yıllık hindu felsefesiyle varlığımızın köklerini açıklamama izin verin. Öncelikle aranızda varoluş sancısı çekenler varsa bir adet Talcid alıp defolsun gitsin lütfen bu yazı onlara göre değil.

Her şey bundan 3,000 – 5,000 yıl kadar önce başladı. Tanrı Şiva gökyüzündeki tahtında kafasına göre takılıp play-station oynamaktaydı. Lakin bir gün kabız oldu ve kendisine lavman yapması için tanrı Vişnu’yu yarattı. Olan bitenden habersiz Vişnu tanrıların tanrısı Şiva’nın kubuziyetine derman olması için tanrı Oymaşiştim’i yarattı ve Şiva’ya lavman yapmasını emretti. Şiva’nın kıllı dübürünü gören Oymaşiştim durumuna isyan etti ve “bu boktan iş bana mı kaldı alayınıza gider” dedi.


Bu atar yüzyılları aşıp günümüze kadar geldi. Dübürzade-î Mahmut Ekrem’in Kubuziyet-î  Bâgürsak risalesinde bile bu etkiyi açıkça görebiliriz.


… evvel kabzu mavzer sena hikmet gerekti.
Dübr-ile bok olur cümle nıfzı şûda edekti.
Ganyanû koydum der isen babayu aldın bilesün,
Terkib-ül bendü nesri başşak geçekti.


Oymaşiştim bu denli atarlanıp Şiva’ya posta koyunca. Şiva tüm sintinesini def-i hacet ederek evreni yaratmıştır. Dünyanın bu boktan halini gören Gothan Budha, bu da mı başımıza gelecekti deyip duruma bir çözüm arayışına girdiyse de mevcut boktan duruma bir çözüm bulabilmiş değildir.
Evren halen daha Şiva, Vişnu, Koyayımda Kişnu isimli üç tanrının Oymaşiştim’le olan mücadelesinin arenasıdır…