Kapattık Kardeşim!!!!

Giriş gelişme sonuç gibi adetlerim yoktur pek. Zart diye dalarım mevzuya göbeğinden, şimdi de öyle yapacağım. Öğrenciykene, arkadaşlarla eve çıkmıştık. Haliyle yeni eve eşya meşya lazım geldiydi. Okuldan sonra toplaştık gittik lokal bir spotçu dükkanına. Akşam üstü hava kararmaya başlamış hatta kararma safhasını bitirmek üzere yani neredeyse karanlık. Neyse… girdik dükkandan içeri biz eeöömm şey bakıy… derkene çötönk diye kapatıverdi spotçu amcam spotu… biz daha n’oluyo lan fazındayken, spotaleyhesselam olayın sonuna noktayı koymak adına, kapattık kardeşim monoloğuyla süpürür gibi aldı bizi dükkandan dışarı. Biz de “ ya biz bir iki şey hocam” gevelemelerimizi çiğnerken, hiç bizimle muhattab olmaya tenezzül etmedi kapattı gitti. Bu adam benim hayatımda gördüğüm en ekabir en suratsız esnaftı.

Küçükken çok acayip bir bebeydim ben. Düğmelere dair bir takıntım vardı. Düğme dediysem buton yani. Elbise pantolon düğmesi değil. Nerede bir düğme görsem basmak isterdim. Yabancı bir yerde fonksiyonu meçhul bir düğmeyse bazen sorar izin alırdım bazen kendi vizemi kendim verir zart basardım düğmeye. Nerede bir düğmeye basılarak bir cihaz açılacak orada ben… ben açmalıyım yoksa kıyamet kopar. Ha n’olur? Kıyametten sonra o alet kapanır. Onun düğmesine ben basarak açarım süreç böyle sonlanır. Düğme aslında bir semboldü küçükken benim için. Bir bilim- teknoloji ya da ona dair bir simgeydi. Yani düğmeye basarak yapılan işlerde teknolojik bilim kurgu bir yan vardı. Zira bütün bilim kurgu filmlerinde her şey düğmelerle switchlerle hallediliyor. Aklı fikri uzay, lazer, ışın kılıcı olan benim için bir düğme, hemen hayali bir senaryo kurgulanıp, bir fonksiyon yüklenip, basılması gereken çok önemli bir metafordu. Düğmeler gerçekten de önemli ama artık hayatımızda. Işıklarımızı açıp kapatıyor cihazlarımızı çalıştırıyoruz. Onlarla yemek yapıp, bulaşıklarımızı hatta çamaşırlarımızı onlarla temizliyoruz. Hemen her şeyimizi artık bir cihazla yapan biz, her bir cihazı da düğmelerle kontrol ediyoruz. Şimdi efendim bu düğmeler özünde, basıldığı takdirde elektrik akımının anlık ya da sürekli olarak geçmesine izin veren birer devre elemanı birer anahtardır. Çok çeşitli şekillerde ebatlarda ve renklerde olsalar da işlevleri çok temel ve neredeyse birbirinin aynı. O yüzden düğmelerle basit açma kapama işlemleri yapılır genelde. Ama artık gelişen teknoloji sayesinde açma kapamadan çok daha meşakatli, çetrefilli ve karmaşık işleri halleden singıl düğmeler mevcut. Misal artık bir cihaz üzerinde bir düğmeyle fatura ödeyebilir, para çekebilir, borç ödeyebilir ve hatta kontör falan yükleyebilirsiniz. Madem artık çok daha karmaşık çetrefilli hadiseler böyle yekten bir düğmeyle hallediliyor, o zaman ben de o ATM’lerin menülerindeki gibi bir düğme olsun istiyorum hayatımda. “Kapattık Kardeşim” düğmesi.





Hayyam bey, zörtlek tıp eğitim ve araştırma 3 doz ek sipariş verd… “Kapattık Kardeşim”. Hayyam bey, validasyon protokolle… “Kapattık Kardeşim”. Kredi kartı borcunuz “Kapattık Kardeşim”, ev kiranıza yüzde yirm.. “Kapattık Kardeşim”, telefon faturası “Kapattık Kardeşim”, yakıt, elektrik su, doğalgaz “Kapattık Kardeşim” internet “Kapattık Kardeşim”, toplantı, seminer “Kapattık Kardeşim”, arıza, bakım, tamir “Kapattık Kardeşim” ilişkimizde yolunda gitmeyen bir şeyler var “Kapattık Kardeşim”… evet böyle bir düğmem olsun istiyorum ve gerektiğinde basabileyim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder