Dilim Güzel Dilim


Bu gün size güzide dilimizdeki bazı güzide kelimelerin kökenlerinden bahsetmek istiyorum.


Homurdanmak: Büyük Selçuklular döneminde ortaya çıkmış bir kelimedir. Büyük Selçuklu sultanı Yoğrul bey zamanında yaşayan Homur baba diye de anılan Homur El-Tebrizî isimli bir fıkıh aliminin adından türemiştir.



Masa: tam kökeni bilinmemekle beraber Hun’ca ya kadar dayandığı düşünülmektedir. Orhun kitabelerinde bu kelimeye sık sık rastlanılmaktadır.


tosık dübür tolunmasa
ezik büzük yolunmasa
toruk begler korunmasa
kuresel ısınma mu


Silikon: farsça “Sâyılîk” kelimesinden türemiştir. Bu kelime Farsçada, ayakkabı anlamına gelmektedir. Dönemin İran’ında ayak fetişizmi çok yaygındı ve kadınlar erkeklerin ilgisini çekmek için ayakkabısız gezerdi. Böyle gezen kadınlara o dönem “Nâ-sâyılîk” veya “Sâyılîkûn” denirdi. Güzel ayaklı anlamına gelen bu kelime Anadolu’ya geldiğinde anlam kaymasına uğrayarak güzel göğüslü kadın anlamında kullanılmıştır.

Ataçoğlan der ki;


Telli turnam çişin gelir
Silikon dilber sökün gelir
Zülüfleri yolun gelir
Yar osurmuş yele karşı.



Okey: dilimize elden gelmiştir.


Çift okey: dilimize yerden gelmiştir.


Dürrük: dilimize Allah bilir nereden gelmiştir. Belki de böyle bir kelime yoktur hiç olmamıştır ben atmışımdır.



Gıdı: bu da yine kökleri orta Asya’ya kadar dayanan bir kelime. Manası yutkunmak olan bu kelime de yine zamanla anlam kaymasına uğramıştır. Ve günümüzde bebek kakası anlamında kullanılmaktadır. Alper Yonga sagusunda bu kelimeye rastlanır.

Izgık gıbış kıptırır
Gakguk guzuş mordurur
Ezdirir sarkıtır
Dil gıdıya degende.






Deyyus: ünlü divan şairi Dübürzade Hamdi tarafından götünden atmak suretiyle uydurulmuş bir kelimedir. Dübürün bu kelimeyi ne anlamda kullandığını da kimse çözememiştir. Ne anlama dahi geldiği bilinmeyen bu kelime günümüzde anlam bir şeylemesine uğrayarak bugün kim bilir ne için hangi anlamda kullanılmaktadır. Dübürzade’nin ünlü eseri "Taaşşuk-u Yavuşak" mesnevisinde bu kelimeye yer yer rastlanmaktadır. *

… evvel reha ile dûyunun hikmet-i sehâ gerekti
Kalb ile sükûn eden devrin nesr-i başşak geçekti
Umman-ı aşk ile tüyûn idüp haddin bilmez isen,
Kılma derman kîm helakim sana tarrak gerekti.





Tarumar: aslen Kolonca olan bu kelime de dilimize Koloncadan geçmiştir. Selçuksuz ve Osmansız dönemi Anadolu’sunda birileri Kolonya’yı işgal edince halklarla beraber diller de kaynaşmış, kelime de bu dönemde dilimize girmiştir. “ hikmet-i ihsan ile mâbada sirayet edenin, cevr-i zümresi kek olurmuş” sözü bunun üzerine söylenmiştir.





Kelek: kelimenin aslı Fransızcadır. –Celeque- ve dişi yabanterliği dili anlamına gelmektedir. Ama bizim dilimize Fransızcadan değil 12’nci y.y. da Sanskritçeden girmiştir. O yüzden de darbeli matkap anlamına gelmektedir.


Kaynak: Murat Çardakçı

* Mesenevi çok uzun olduğu için tamamını okuyamadık o yüzden "deyyus" kelimesinin mesnevinin neresinde geçtiğini bilmiyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder